Gümrük Muayene Memurları Derneği, mesleki dayanışma derneği olarak 28.03.2000 tarihinde 22 üye ile İstanbul’da kurulmuştur.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nda halen sayısı iki bini aşan “Gümrük Muayene Memuru” görev yapmakta olup, Gümrük Muayene Memurları Derneği de (GMMD) 2000 yılında; mesleki dayanışma ve kariyer bir meslek olma amacıyla kurulmuş, mevzuat içerikli kitap ve üç ayda bir yayımlanan Divan isminde dergi çıkaran bir sivil toplum örgütüdür. 2000 yılından bu yana «Gümrük Muayene Memurlarının» KPSS A düzeyi kariyer bir meslek grubunda yer alması için mücadele etmektedir.
Üyelerimizin yasalardan doğan hak ve menfaatlerini koruyarak geliştirmek, Muayene (Kontrol/Denetim) Memurluğu mesleğinin hak ettiği yer olan A grubu Kadroya geçişini sağlamaktır. Fiilen uzmanlık gerektiren bir denetleme ve kontrol işini icra eden Muayene Memurlarının çözüm odaklı ve proje bazlı hizmet anlayışıyla Bakanlığımıza çalışmalarında yardımcı olmak, Gümrük işbirliği konularında rapor ve çalışmaları hazırlamak, mesleğin etik kurallarının korunmasını sağlamaktır.
Ülkemizin ekonomik anlamda sınırlarının fiilen denetimini yapan bir meslek grubu olan üyelerimizin, Gümrük Kanun ve yönetmeliklerinden aldığı yetki ile Uluslararası Ticaret ve eşya hareketlerini, ülke ekonomisi ve Milli güvenliğine katkı sağlayacak politikaları uygulamak ve Ülkemizin çıkarları doğrultusunda görev yapmak.
TARİHTEN GELEN KÖKLÜ BİR KADRO: GÜMRÜK MUAYENE MEMURLUĞU
Gümrük muayene memurluğu, Cumhuriyet öncesinde Osmanlı’dan beri var olan en eski unvanlı mesleklerden biri olmakla birlikte günümüzde de halen devam eden köklü bir kamu görevliliği unvanıdır. 1891 kapitülasyonlarının bir sonucu olarak gümrük tarifesinin istenilen şekilde uygulanmasını sağlamak amacıyla kurulan Gümrük Daruttalimi’nde gümrük personelinin eğitimi gerçekleştirilmiştir. İkinci Meşrutiyet döneminde muayene memurlarının görevi ‘eşyanın muayene işlemini mevcut talimat ve kurallara uygun olarak yapmak’ biçiminde tanımlanmış ve ayrıca yaptığı görevde bir ihmal olması durumunda oluşacak gelir kaybından sorumlu tutulmuşlardır. Osmanlı’da muayene işlemi için muayene memurları ile birlikte muayene müfettişleri ve istimatorlar da görev yapmaktaydılar. Muayene müfettişi, muayeneye tabi tutulan kapların muayene memurları tarafından muayene edilip edilmediğini ve eşyanın içeriğinin uygunluğunu kontrol etmekte, ayrıca ihtiyaç duyulduğunda da muayene işlerine yardım etmekteydi. Muayene memurları, eşyanın kıymetini tespit etmenin daha teknik ve özel bir uzmanlık gerektirmesinden dolayı istimator adlı memurlarca gümrükte muayenesi yapılan eşyanın cinsini, nevini, gümrük tarife pozisyonunu ve kıymetini belirlemekteydi. Günümüzde ise bu memurluk tiplerinden ikisi kaldırılarak ve bunların da görevleri muayene memuru eliyle yürütülmekte olup sadece gümrük muayene memurluğu mesleği varlığını korumaktadır.
Hicri 1330 tarihli (Miladi 1911-1912) Rüsumat Salnamesi (günümüz Türkçesi ile Gümrük İdaresi Yıllığı) ile gümrüklerle ilgili bir düzenleme gerçekleştirilmiştir. Salnamenin amaç bölümünde şu ifadeler yer almaktadır:
Osmanlı gümrüklerinin tarihsel durumu ile gümrüklerimizin kuruluş tarihinden bu güne kadar, geçirdiği safhalar ve gelişimi hakkında şimdiye kadar kabule değer ve güvenilir vesikalara dayanılarak, toplu bir malumat şeklinde bile bir eser hazırlanarak neşredilmemiştir. Hâlbuki [gümrükler] aracılığıyla toplanan gelirler devletin en önemli kısmını meydana getiren gümrük vergisinin konulması ve istifade edilmesiyle zorunlu hallere ve zamana, memleketin ihtiyacına, genel ticaret işlemlerinin yayılması ve gelişimine göre ne derecede dönüşüm ve değişime uğrayarak hâlihazırdaki şeklini aldığına dair özet olarak bile olsa verilecek bilgilerin gelecekte yapılacak araştırmalar ve yayınlara gerçek/doğru kaynak bir oluşturacağı şüphesizdir. Bundan dolayı gerek maksada, gerek her memurun bağlı bulunduğu dairenin tarihsel durumu ve genel bilgileri hakkında bilgi alabilmesinde bulunan faydaya binaen, gümrüklerimiz hakkında elde edilebilen tarihi bilgi ile vergi kanunları ve nizamı; genel emirler ve yazılı belgelerden en mühim görülenleri toplanarak, memurlar ve müstahdemin vergiler ve bilgilerden meydana gelen değişimi de içermek üzere, her sene başında “Rüsûmât Salnâmesi” (Vergiler Yıllığı) adıyla bir eser basılmasının uygun olacağı mutaala olunnuş ve Allah’ın lütfuyla bu seneden itibaren basımına başlanmıştır.
Görüldüğü üzere salnameler gümrük bilgisini derleyen önemli bir kaynaktır. Salnameler vergi ve ticaret hizmetlerinde görevli her memur unvanına ilişkin görev, yetki ve sorumluluk belirten belgelerdir. Salnameye göre Osmanlı Devleti’nde muayene memuru “muayene işleminin hükümlerini öğrenip anlamaya mecburdur.” Ayrıca muayene memurları yerine getirdikleri görevlerden kişisel olarak sorumludurlar. Muayene memurlarının kişisel sorumluluğu, salnamede şu ifadelerle yer almaktadır: “Dikkatsizlik ve yolsuzluk neticesinde meydana gelen gelir kaybından sorumlu tutulacaklardır.” Salnamede muayene memurlarının muayene edecekleri her bir kabı özenle muayene etmeleri, beyanname ile malın durumunu karşılaştırmaları ve muayene tamamlandığında ise malı damgalamalarından da söz edilmektedir. Buna göre muayene memuru, “kap muhteviyatının nev’i cinsinden olduğunu müşir olarak muayenesini icra eylediği kapların üzerine damgalayacaktır.” Esasen müşir, mareşal anlamına gelen askeri bir unvan olmakla birlikte, burada muayene memurunun yetkiye haiz ve en üst sorumlu olarak damgasının bulunması anlamında kullanılmıştır.